12 Ekim 2011 Çarşamba

Phyruss arkadaşının sözüne gelirse...

En olup olmadık yerde durup ''Hayat çok zor'' deyip bizi ciddi yüz ifadesiyle yerlere seren  bir arkadaşıma artık gülmeyeceğime dair söz veriyorum kendi kendime …Zira bugün öğleden sonradan beri her üç cümle arasına bunu serpiştirip duruyorum .Nitekim hayatım istemediğim yere gitmesin diye ayak direr oldum.Vay arkadaş, falcı yine yanıldı…

                          

    Dün akşam dostlarım Grace ve Wiss ile gezme-tozma eylemini biraz abarttığımız için sabahki derse dayak yemiş gibi gitmiş olmam gayet normaldi bence.Normaldi de moral bozukluğumun nedenini anlamam (maliyet muhasebesinin 4. saatinde amfiden kaçmamla birlikte)biraz uzun sürdü.Anlayamadığım şekilde yerinde durmayan sürekli arama ışığı yanan telefonum da dikkatimi toplamamda hiç yardımcı olmuyordu zaten. Sinirlenip bir numarayı reddettim ve kafamı kaldırıp son bir çabayla, bir gözüm saatte bir gözüm tahtada hocayı dinlemeye zorladım kendimi. Evet dinledim ,hem de tüm saf duygularımla satılan mal maliyet tablosu ve akabinde gelen brüt ücretle ilgili bir soruyu da dinledim,anladım mı peki?Hmmm o tartışılır bak işte:)

                               

     Hocanın 4. saate girmek için küçük bir ara vermesiyle birlikte kendimi dışarda buldum.Yangın Kulesini geçerken hala söyleniyordum  ki telefona attım elimi,bu kadar ısrarla arayan kişi de nasibini almıştı  muhasebeye olan öfkemden haliyle.İlk aradığım numara cevap vermedi,offlaya pufflaya  diğer numarayı çevirdim ki kulağıma  'Doğuş Holding'e Hoşgeldiniz' diye bir  ses çalındı. Ve dırınınınnnn!: Operatöre' beni aramışsınız' diyen tek insan Phyruss!...
   Evet aynen öyle :S İK'ya bağlandım ismim alındı falan derken karşımdaki ses bana ömür boyu bana acı verecek bir departmandan bahsetti.Tahmin etmeye gerek yok,kendisi az önce dersinden kaçtığım MU-HA-SE-BE! Evet aldığım teklif süper bir yerin muhasebe departmanı stajyerliğiydi de duyunca bir anda sırtımı dikleştirmeme, çenemi yukarı kaldırıp gözlerimi kısmama ve ardından soğuk bir ses tonuyla 'maalesef,muhasebede kariyer yapmak istemiyorum' anatemalı birkaç cümle kurup, şu ana kadar 'yahu, acaba kabul mu etseydim' dedirten muhasebe.Evet bu o!...Vee kader Phyruss'u korkutur! :( Geçen hafta da saatleri uymadığı için Philipp Morris'e 'benim için uygun değil' şeklinde bir red cevabım olmuştu,hala içimde uktedir mesela o.

                                

En nihayetinde bana 'Muhasebe sevmeyen kızın dramı 'adı altında kitap yazdıracak,belki de yıllar sonra 'bir başarı öyküsü ' başlığında muhasebe ve Phyruss'un anılarını okuyacaksınız.Allahım sen koru yaarebbim;sübhaneke,dinimiz,amin!...
   Neticede hayat zor arkadaşlar,çoook zor!:)

7 Ekim 2011 Cuma

Grace'in şanslı talihlisi :)









  Evet bayanlar baylar veeeee kazanaan:  ARWEN!
  E artık yazının devamını okumaya gerek kalmadı demeyin hiç,zira kitabın sonunu önceden okuyan biri için gayet normal bir davranış,kınayan gözlerle bakmasak? :)


























  Arwen,günlerdir beklenen Ways of Grace çekilişinin kazananı oldu .Grace'in de dediği gibi Londra'nın yağmurlu sokaklarında ve uçakta pencere kenarı fotoğraflarını heyecanla  beklemekteyiz Arwen.















Kendisinin daha önce yurtdışına çıkmamış olması bu çekilişe ayrı bir anlam yükledi bence :) Darısı nice nice Ways of Grace çekilişlerine yarebbim,dinimiz,amin... :))  




























   P.S.:Kendi şaşkınlığımıza krizlere girerek gülmememize neden olan yedek bilet olayı: Yedek bilet Phyruss'a çıkmış millet!Şansım mı dönüyo ne,ben bi Nimet Abla'ya gideyim en iyisi  :D

































3 Ekim 2011 Pazartesi

Phyruss'un kısa ve uzun vadeli plan çırpınışları :)


    Evet aynen öyle.Baktım her zaman ki gibi amaçlarımdan bayağı sapmışım, anı kurtarmak parolam olmuş,yolun üzerindeki pürüzleri fazla katmamışım hesaba , yaraların üstünü şöyle bi örtüp devam etmişim yürümeye.E bi yerden sonra aynı tempoda düşüp kalkmak yoruyor insanı tabii.Böylece fiziksel ve de ruhsal çok yönlü bi darbeden hemen sonra hayatımı sorgulamaya karar verdim :D

   Bi kaç amaç edindim tekrar kendime naçizane,bi kaç da hayal attım cebe tamamdır dedim.Fakat kendime dair küçük bi ayrıntıyı unuttum; ee bu Phyruss önceden de böle yapmamış mıydı,bir şey eksik olmuş,olmalı derken kendi unutkanlığımı unuttuğumu farketmem bayağı takdire şayan oldu tabii :) Önceden yaptığım hatayı erken bulmam iyi oldu zira unutkanlığım ve de odaklanma sorunum  sağolsun bu hallerdeyim. 
  


                         





    Arka fonda Yann Tiersten bana hayatı yeniden sevdirmeye çalışırken ben de masanın üstüne ajandamı,takvimi ve nedense her baktığımda beni mutlu eden Noel Babalı biblomu alıyorum veee başlıyorum yazıp çizmeye.Fazla realist ve hayalperest olanların üstüne bikaç çizik attırıp böyle bi yarım saat hayattan kopuyorum.Eğer olursa ve eğer olmazsa'lı bir çok seçenek beliriyor önümde onların da alt başlıkları,başka olasılıklar,istenmeyen durumlar derken liste kabarıyor.E tabi bunlara esneklik payı da bırakmak gerekir değil mi? Aynen, o başlık altlarına da sonradan doldurulmak üzere az biraz boşluk bırakmanın akabinde kocaman kağıtlara yazdığım olası hayatıma bakıyorum,kısmen memnun bir yüz ifadesiyle.Muhtemelen çizdiğim bu tablodan da kısa sürede ayrılacak ve uzak bir ihtimalde yaşamaya devam edeceğim.E yani Phyruss sen de! Hayat sürpriz yapmayı bu kadar seviyorken ona kafa tutmak senin ne haddine!




                                 



    'Olsun,en azından kaba hatlarıyla buna bağlı kalırım ben,kalırım ya buna ne şüphe' diyerek kendimle bir süre çeliştikten sonra listemi en saçma sapan şekliyle diğer not kağıtlarımın arasına tıkıştırıyorum.E hadi bakalım yeni kısa vadeli ve uzun vadeli amaçlarım hayırlı olsun.Çok merak ediyorum diğer amaç listemi ne zaman hazırlamaya başlarım ve de şimdikiyle arasındaki farklar ne olur diye.Yaşayalım görelim o zaman… :)